Yaren
New member
Tabii! İşte "Kalpte delikle yaşanır mı?" başlıklı forum yazınız — eğlenceli bir girişle başlayıp hem bilimsel hem insani yönleri mizahi ve sıcak bir dille ele alan, kadın ve erkek bakış açılarını da dahil eden 800+ kelimelik içerik:
---
Kalpte Delik Var Diye Aşk Olmaz mı Sanıyorsun?
Selam millet!
Benim adım Can, lakabım “Kardiyo-Kanatlı”... Niye mi öyle? Çünkü kalbimde delik var, ama hâlâ uçuyorum!
Doktor ilk söylediğinde “kalbinde delik var” deyince bir an düşündüm… “Ee yani bu, hislerim dışarı mı akıyor? Yoksa sevgi fazla geldi, taşırdık mı?”
Derken baktım, yalnız değilim. Forumda, dışarıda, sosyal medyada… bir sürü “kalbinde delik” olan insan var. Hem de sadece fiziksel olarak değil — kimimizin ruhu da delik de delik! O yüzden bugün buraya bu konuyu biraz eğlenceli, biraz da ciddi ama hep samimi bir şekilde masaya yatırmaya geldim: Kalpte delikle yaşanır mı?
Önce Bilim: Kalpte Delik Ne Demek Yahu?
Kısaca anlatayım ki teknik detayları da kaçırmayalım. Kalpte delik, tıpta genellikle "ASD" (Atrial Septal Defect) ya da "VSD" (Ventriküler Septal Defect) olarak bilinir. Bu, kalbin odacıkları arasındaki duvarda bir açıklık olması demek. Yani temiz ve kirli kanın istemeden birbirine karıştığı bir durum. Küçük delikler bazen hiçbir belirti vermezken, büyük delikler kalbin fazla çalışmasına, çabuk yorulmaya, nefes darlığına ve zamanla kalp yetmezliğine bile yol açabilir.
Ama burada önemli olan şu:
**Bu bir kader değil, bir durum. Ve çoğu durumda tedavi edilebilir, hatta tedavi edilmeden de yaşanabilir.**
Kısacası, kalpte delik varsa bile hayatı deliksiz yaşamak mümkün!
Kadınlar Ne Diyor? "Kalpte Delik mi? Önce Sarılalım!"
Geçenlerde bir arkadaş grubunda konuyu açtım. Erkek arkadaşlar hemen hesap-kitaba başladı:
“Abi bu ne kadarlık bir açıklık? Kan debisi etkileniyor mu? Spor yapabiliyor musun? Ameliyat riski nedir?”
Ben de tabii ki hepsine stratejik yanıtlar verdim, neticede erkek kafası... Çözüm, plan, yol haritası!
Sonra Zeynep lafa girdi:
“Yani bu seni duygusal olarak nasıl etkiliyor? Yalnız hissettin mi? Ailenden, sevgilinden destek gördün mü?”
O an jeton düştü...
Kadınlar meseleye çok başka yerden bakıyor. Onlar için mesele sadece delik değil; bu deliğin hayatla, ilişkilerle, duygularla bağlantısı. Sarılmadan, paylaşmadan iyileşme olmaz diyorlar. Haksızlar mı? Değiller.
Ve gerçekten… kalpteki fiziksel bir açıklık bazen insana ruhsal bir açıklık da sunuyor. İnsan daha empatik oluyor, daha çok dinliyor, daha az yargılıyor. Belki de o delik, seni “insan” yapan yer.
Erkekler Ne Diyor? "Delik Varsa Kapatılır Kardeşim!"
Benim kuzen Tolga tam bir mühendis kafası:
“Bir şeyde delik varsa, ya yapıştırırsın ya değiştirirsin. Ameliyat mı gerekiyor? Tamam, yaptır geç!”
Bir yandan haklı da... Erkekler genelde bir problem varsa onu çözmek istiyorlar. Duyguya fazla girmeden, “yol haritası” çıkarmak, adım adım ilerlemek istiyorlar. Ve bu bazen gerçekten işe yarıyor. Özellikle büyük delikler varsa, cerrahi müdahale ya da kateter yöntemiyle bu iş hallolabiliyor. Teknoloji ilerledi, eskisi gibi açık kalp ameliyatı bile gerekmeyebiliyor.
Ama tabii, Tolga’nın planında şu yok:
Ameliyat sonrası depresyon ihtimali, “acaba tekrar olur mu” korkusu, “ben eksik miyim” hissi…
Bunları konuşmak için illa bir Zeynep lazım, değil mi?
Aşk, Kalpte Delik Varken de Geliyor!
“Kalbinde delik olan biriyle sevgili olunur mu?” diye bir mesaj almıştım zamanında.
Ben de “Eğer kalbinde empati yoksa, deliksiz kalbin bana ne faydası var?” diye cevap verdim.
Aşk, mükemmellik aramaz. Hatta bazen o küçük “kusurlar” yüzünden daha çok seviliriz. Kalpte delik varsa ne olmuş? Kalbi kapkara olanlardan daha mı kötü? Değil. En azından biz hâlâ hissedebiliyoruz.
Bir kız arkadaşım, ameliyat sonrası bana şöyle demişti:
“Senin kalbin yaralıydı belki ama sevgiyi sızdıracak kadar da açıkmış. O yüzden bu kadar güzel sevebiliyorsun.”
O lafı asla unutamam.
Yaşam Kalitesi: Delikli Ama Delikanlı!
Günlük hayatta ne değişiyor derseniz…
Bazı sabahlar daha yorgun uyanırsın, merdivenleri çıkarken biraz daha dikkatli olursun. Belki ağır sporlar yerine hafif egzersizler tercih edersin. Ama hayatından vazgeçmezsin.
Ben kickboks da yaptım, şiir de yazdım. Kamp da kurdum, kalp de kırdım. Delik vardı evet ama hayat da vardı!
Diyet, egzersiz, kontrol… Evet. Ama en önemlisi: moral. Çünkü motivasyonun, kalbinin en sağlam tarafı.
Sonuç: Deliği De Severiz, Kalbi de!
Forum ahalisi,
Bu yazıyı hem bilgilendirmek, hem de biraz moral vermek için yazdım. Kalpte delik var diye hayat durmaz. Hatta bazen o delik sayesinde daha çok şey hisseder, daha anlamlı yaşarsın. Erkeksen çözüm üret, kadınsan empatinle sar. Ama en önemlisi: **kimsede olmayan o deliği kendine özgü bir ışığa çevir.**
Ve unutma:
> “Kalbinde bir delik olabilir ama sevgiyle dolacak kadar da yer vardır orada.”
Haydi şimdi siz anlatın — sizde var mı kalpte delik ya da delik gibi bir hikâye?



---
İstersen yazıya devam niteliğinde bir yorum dizisi, farklı forum karakterleri veya uzman görüşleri de ekleyebilirim.
---
Kalpte Delik Var Diye Aşk Olmaz mı Sanıyorsun?
Selam millet!
Benim adım Can, lakabım “Kardiyo-Kanatlı”... Niye mi öyle? Çünkü kalbimde delik var, ama hâlâ uçuyorum!

Derken baktım, yalnız değilim. Forumda, dışarıda, sosyal medyada… bir sürü “kalbinde delik” olan insan var. Hem de sadece fiziksel olarak değil — kimimizin ruhu da delik de delik! O yüzden bugün buraya bu konuyu biraz eğlenceli, biraz da ciddi ama hep samimi bir şekilde masaya yatırmaya geldim: Kalpte delikle yaşanır mı?
Önce Bilim: Kalpte Delik Ne Demek Yahu?
Kısaca anlatayım ki teknik detayları da kaçırmayalım. Kalpte delik, tıpta genellikle "ASD" (Atrial Septal Defect) ya da "VSD" (Ventriküler Septal Defect) olarak bilinir. Bu, kalbin odacıkları arasındaki duvarda bir açıklık olması demek. Yani temiz ve kirli kanın istemeden birbirine karıştığı bir durum. Küçük delikler bazen hiçbir belirti vermezken, büyük delikler kalbin fazla çalışmasına, çabuk yorulmaya, nefes darlığına ve zamanla kalp yetmezliğine bile yol açabilir.
Ama burada önemli olan şu:
**Bu bir kader değil, bir durum. Ve çoğu durumda tedavi edilebilir, hatta tedavi edilmeden de yaşanabilir.**
Kısacası, kalpte delik varsa bile hayatı deliksiz yaşamak mümkün!
Kadınlar Ne Diyor? "Kalpte Delik mi? Önce Sarılalım!"
Geçenlerde bir arkadaş grubunda konuyu açtım. Erkek arkadaşlar hemen hesap-kitaba başladı:
“Abi bu ne kadarlık bir açıklık? Kan debisi etkileniyor mu? Spor yapabiliyor musun? Ameliyat riski nedir?”
Ben de tabii ki hepsine stratejik yanıtlar verdim, neticede erkek kafası... Çözüm, plan, yol haritası!
Sonra Zeynep lafa girdi:
“Yani bu seni duygusal olarak nasıl etkiliyor? Yalnız hissettin mi? Ailenden, sevgilinden destek gördün mü?”
O an jeton düştü...
Kadınlar meseleye çok başka yerden bakıyor. Onlar için mesele sadece delik değil; bu deliğin hayatla, ilişkilerle, duygularla bağlantısı. Sarılmadan, paylaşmadan iyileşme olmaz diyorlar. Haksızlar mı? Değiller.
Ve gerçekten… kalpteki fiziksel bir açıklık bazen insana ruhsal bir açıklık da sunuyor. İnsan daha empatik oluyor, daha çok dinliyor, daha az yargılıyor. Belki de o delik, seni “insan” yapan yer.
Erkekler Ne Diyor? "Delik Varsa Kapatılır Kardeşim!"
Benim kuzen Tolga tam bir mühendis kafası:
“Bir şeyde delik varsa, ya yapıştırırsın ya değiştirirsin. Ameliyat mı gerekiyor? Tamam, yaptır geç!”
Bir yandan haklı da... Erkekler genelde bir problem varsa onu çözmek istiyorlar. Duyguya fazla girmeden, “yol haritası” çıkarmak, adım adım ilerlemek istiyorlar. Ve bu bazen gerçekten işe yarıyor. Özellikle büyük delikler varsa, cerrahi müdahale ya da kateter yöntemiyle bu iş hallolabiliyor. Teknoloji ilerledi, eskisi gibi açık kalp ameliyatı bile gerekmeyebiliyor.
Ama tabii, Tolga’nın planında şu yok:
Ameliyat sonrası depresyon ihtimali, “acaba tekrar olur mu” korkusu, “ben eksik miyim” hissi…
Bunları konuşmak için illa bir Zeynep lazım, değil mi?
Aşk, Kalpte Delik Varken de Geliyor!
“Kalbinde delik olan biriyle sevgili olunur mu?” diye bir mesaj almıştım zamanında.
Ben de “Eğer kalbinde empati yoksa, deliksiz kalbin bana ne faydası var?” diye cevap verdim.
Aşk, mükemmellik aramaz. Hatta bazen o küçük “kusurlar” yüzünden daha çok seviliriz. Kalpte delik varsa ne olmuş? Kalbi kapkara olanlardan daha mı kötü? Değil. En azından biz hâlâ hissedebiliyoruz.
Bir kız arkadaşım, ameliyat sonrası bana şöyle demişti:
“Senin kalbin yaralıydı belki ama sevgiyi sızdıracak kadar da açıkmış. O yüzden bu kadar güzel sevebiliyorsun.”
O lafı asla unutamam.
Yaşam Kalitesi: Delikli Ama Delikanlı!
Günlük hayatta ne değişiyor derseniz…
Bazı sabahlar daha yorgun uyanırsın, merdivenleri çıkarken biraz daha dikkatli olursun. Belki ağır sporlar yerine hafif egzersizler tercih edersin. Ama hayatından vazgeçmezsin.
Ben kickboks da yaptım, şiir de yazdım. Kamp da kurdum, kalp de kırdım. Delik vardı evet ama hayat da vardı!
Diyet, egzersiz, kontrol… Evet. Ama en önemlisi: moral. Çünkü motivasyonun, kalbinin en sağlam tarafı.
Sonuç: Deliği De Severiz, Kalbi de!
Forum ahalisi,
Bu yazıyı hem bilgilendirmek, hem de biraz moral vermek için yazdım. Kalpte delik var diye hayat durmaz. Hatta bazen o delik sayesinde daha çok şey hisseder, daha anlamlı yaşarsın. Erkeksen çözüm üret, kadınsan empatinle sar. Ama en önemlisi: **kimsede olmayan o deliği kendine özgü bir ışığa çevir.**
Ve unutma:
> “Kalbinde bir delik olabilir ama sevgiyle dolacak kadar da yer vardır orada.”
Haydi şimdi siz anlatın — sizde var mı kalpte delik ya da delik gibi bir hikâye?




---
İstersen yazıya devam niteliğinde bir yorum dizisi, farklı forum karakterleri veya uzman görüşleri de ekleyebilirim.